Sürdürülebilirlik raporlaması tarafında son haftalarda bir takım gelişmeler yaşanıyor. COP30 çıktıları, ESRS sadeleştirme süreci ve EUDR erteleme önerisi bir araya gelince, hem küresel çerçeve hem de AB mevzuatı açısından daha “uyumlu ama daha çizgileri net” bir döneme girdiğimizi söyleyebiliriz. Aşağıda özet + kısa yorumlarımı bulabilirsiniz.
1. COP30: Standartların uyumu ve TNFD → ISSB geçişi
- TNFD teknik standard-setting rolünü bırakıyor, ISSB’ye devrediyor. Benim KGK eğitimime gelenler için bu süreç şaşırtıcı olmamalı…
TNFD, bugüne kadar 600’den fazla kurum tarafından kullanılan nihai Tavsiyelerini ISSB’ye devrederek kendi teknik standart geliştirme faaliyetlerini kademeli olarak sonlandırıyor. ISSB, iklim standartlarının (IFRS S1–S2) yanına doğa (nature) odaklı bir standart eklemek üzere TNFD çerçevesini temel alacağını açıkladı. İlk doğa standardının 2027 civarında gelmesi bekleniyor. Emmanuel Faber’in de altını çizdiği gibi, bu hamle; TCFD → ISSB iklim hattının bir benzerini doğa tarafında kurarak, şirketler için ayrı ayrı çerçevelerle uğraşma yükünü azaltmayı hedefliyor. Bundan sonra:- Strateji, risk, yönetişim, metrik–hedef yapısı TNFD/ISSB arasında çeşitli ölçüde uyumlu olacak,
- Piyasada “TNFD mi raporlayayım, ISSB mi bekleyeyim?” ikilemi önemli ölçüde azalacak.
Bizim açımızdan anlamı:
- TNFD’yi temel alarak hazırlanan doğa risk analizleri ve açıklamalar, ISSB doğa standardına hazırlık olarak görülebilir.
2. SBTi Corporate Net Zero Standard v2 – İkinci taslak
- SBTi, Net Zero Standard v2 için ikinci taslağı yayımladı; kamuoyu görüşü 12 Aralık 2025’e kadar açık. Scie
- Taslak;
- Scope 1 için üç farklı hedef yolu tanımlıyor .
- Scope 2’de piyasa bazlı araçları (market-based) daha sıkı hale getirerek yenilenebilir enerji taahhütlerinin kalitesini yükseltmeyi hedefliyor,
- Scope 3’te daha pragmatik bir yaklaşım getiriyor: düşük etkili veya şirketin etki gücünün çok sınırlı olduğu alanların kısmen hariç tutulabilmesine imkân tanıyan bir çerçeve öneriliyor.
Bizim açımızdan:
- SBTi’ye gidecek veya gitmeyi planlayan şirketler için 2026–2027 dönemi, hedef setlerinin v2 ile yeniden kalibre edilmesi dönemi olacak.
- Özellikle Scope 3 veri kalitesinin zayıf olduğu değer zinciri ağırlıklı sektörler için bu esneklik, hedef belirleme sürecini hızlandırabilir; ama iddia edilen “bilimsel seviye”yi koruyup korumadığı tartışma konusu olmaya devam edecek.
3. ESRS sadeleştirmeleri: Avrupa’da raporlama yükünün azaltılması
- EFRAG sadeleştirilmiş ESRS taslaklarını 31 Temmuz 2025’te yayımladı ve 60 günlük kapsamlı bir kamuoyu istişare süreci yürüttü.
- EFRAG’ın, Komisyona teknik tavsiyesini 30 Kasım / Aralık başı 2025’te teslim etmesi bekleniyor; 4 Aralık 2025’te de “Draft Simplified ESRS”i tanıttığı bir etkinlik planlanmış durumda. Katılmak isteyenler için link;
Programme Out: Join EFRAG’s 4 December Conference on the Draft Simplified ESRS | EFRAG
- AB Komisyonu ve ESMA tarafında yapılan açıklamalara göre:
- Komisyon’un sadeleştirilmiş ESRS’yi içeren yeni yetki devri (delegated act) metnini 2026 yazına kadar benimseme niyeti var.
- Öngörü; ciddi bir gecikme olmazsa, sadeleştirilmiş ESRS setinin 2026 sonuna doğru yürürlüğe girmesi ve şirketler tarafından esas olarak FY2027 raporlamasında kullanılması yönünde.
Bu sadeleştirme neleri getiriyor?
- Zorunlu veri noktalarının %50–60 civarında azaltılması,
- Tüm “gönüllü (voluntary)” açıklamaların standardın içinden çıkarılıp, şirketlerin sadece yasal olarak zorunlu gerekliliklere odaklanmasının sağlanması,
- Çift önemlilik (double materiality) sürecinin daha net, daha kısa ve maliyet/karmaşıklık açısından daha yönetilebilir hale getirilmesi,
- Uygulama rehberliklerinin standardın içinden ayrıştırılması (Non-Mandatory Illustrative Guidance) ve açıklamaların daha “principles-based” okunabilmesi.
Özetle:
- Kesin bir tarih henüz yok, ama Komisyon niyet beyanlarında “2026 yazında kabul, 2027 raporlama dönemine uygulama” perspektifini açıkça ortaya koymuş durumda.
- Bu, pratikte Wave 2–3 şirketlerin ilk raporlarını sadeleştirilmiş standartlarla vereceği; Wave 1 şirketlerin ise isterlerse 2025–2026 için de sadeleştirilmiş versiyona erken geçiş opsiyonuna sahip olabileceği anlamına gelebilir (bu uyugulama için nihai metni beklemek gerekiyor).
4. Omnibus Simplification Package: CSRD ve CSDDD kapsamı daralıyor
- Avrupa Parlamentosu, 13 Kasım 2025’te Omnibus sadeleştirme paketine ilişkin müzakere pozisyonunu kabul etti.
- Oylama sonucu: 382 lehte, 249 aleyhte, 13 çekimser.
- Buna göre:
- CSRD kapsamına girecek şirketler için eşikler 1.750 çalışan ve 450 milyon € ciro seviyesine çekiliyor.
- CSDDD kapsamındaki zorunlu tedarik zinciri insan hakları/çevre durum tespiti (due diligence) yükümlülükleri yalnızca 5.000+ çalışan ve 1,5 milyar € ciro üzerindeki en büyük şirketlere uygulanacak.
- Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon arasındaki trilogue müzakereleri 18 Kasım 2025’te başladı; hedef, metni 2025 sonuna kadar siyasi olarak netleştirmek.
Bizim açımızdan:
- CSRD kapsamı beklendiğinden daha dar olacak gibi görünüyor; bu da Türkiye’de AB’ye raporlayan grup şirketleri ve tedarikçiler için kapsam analizlerinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirecek.
- Buna karşın, bankalar, yatırımcılar ve büyük alıcılar kendi portföy ve tedarik zinciri risklerini yönetmek zorunda olduğundan, metrik talepleri fiiliyatta devam edecek; yani hukuki kapsam daralsa da piyasa baskısı sürecek.
5. EUDR (AB Ormansızlaşma Tüzüğü) – Erteleme ve sadeleştirme
EUDR Parlamento onayına sunuldu
- Avrupa Parlamentosu, Kasım 2025 sonunda EUDR’nin uygulamasının bir yıl ertelenmesi ve sadeleştirilmesine yönelik pozisyonu 402’ye 250 oyla kabul etti.
- Parlamento pozisyonuna göre:
- Büyük şirketler için yükümlülüklerin başlangıcı 30 Aralık 2026,
- KOBİ’ler için ise 30 Haziran 2027 olarak erteleniyor.
- Ayrıca sadeleştirme kapsamında:
- Due diligence beyanını yalnızca ürünü ilk defa AB pazarına süren operatörün sunması öngörülüyor; böylece aynı ürün zinciri için tekrarlı bildirimler azaltılıyor.
- 2026 sonuna kadar yeni bir ek sadeleştirme gözden geçirmesi yapılması çağrısı da metinde yer alıyor.
Sürecin şu anki durumu:
- Konsey (üye devletler) de erteleme ve sadeleştirme yönünde bir müzakere pozisyonu benimsemişti. Parlamento oylamasıyla iki kurumun (Parlemento & Konsey) pozisyonları büyük ölçüde hizalanmış durumda; bu da metnin nihai olarak kabul edilmesini yüksek olasılıklı hale getiriyor.
- Son adım; Parlamento ve Konsey’in üzerinde uzlaştığı nihai metnin resmen kabul edilmesi ve AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanması olacak. Bu teknik süreç genellikle birkaç aylık bir takvim gerektiriyor; dolayısıyla 2026 başlarında erteleme hükmünün resmen yürürlüğe girmesi beklenebilir.
Bizim açımızdan:
- Erteleme, palm yağı, kahve, kakao, kereste, sığır eti, kauçuk vb. EUDR kapsamındaki hammaddelerle çalışan şirketlere 1 yıl ekstra hazırlık süresi veriyor.
- Ancak bu süre, coğrafi izlenebilirlik, arazi bazlı risk analizi ve tedarikçi segmentasyonu için kullanılmazsa, 2026 sonunda baskı çok daha yoğun hissedilecek.
- Özellikle otomotiv, gıda, perakende ve ambalajlı ürün tedarik zincirlerinde, CBAM – EUDR – CSRD veri ihtiyaçlarının entegre yönetilmesi kritik hale geliyor.


“Raporlama Dünyasındaki Son Gelişmeler- COP 30 ve Sonrası” için 0 yanıt