Dünyada Eşitsizlikler Nereye Koşuyor?

Dünyadaki eşitsizlikler günümüzde giderek daha çok konuşulan ve hissedilen bir olgu haline geldi. Üstelik Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında da önemli bir yere sahip olmasına rağmen eşitsizliklerin azalmak bir yana daha da arttığını görüyoruz.

Yoksulluğu sona erdirmek için çalışan milyonlarca insandan oluşan küresel bir hareket olan Oxfam her yıl eşitsizliklerle ilgili bir rapor yayınlıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınladığı son raporu “Yapanlar Değil Alanlar – Sömürgeciliğin Adaletsiz Yoksulluğu ve Haksız Serveti” başlığını taşıyor. Oxfam raporunda, dünyanın artık iki katmanlı olduğunu ve küresel bazda ekonominin giderek daha eşitsiz bir hale geldiğini belirterek servetin küçük bir kesimin elinde yoğunlaştığını vurguluyor. 2024 dolar milyarderlerinin servetlerinin rekor seviyede arttığı bir yıl olarak göze çarpıyor.                               
Konuyla ilgili öne çıkan verilere bakacak olursak;

  • Milyarderlerin serveti 2024’te 2 trilyon dolar arttı ve 204 yeni milyarder ortaya çıktı.
  • Dünya Bankası verilerine göre şu anki büyüme hızları ve mevcut eşitsizlikler sürerse yoksulluğun tamamen sona ermesi bir yüzyıl alabilir.
  • Küresel nüfusun %44’ü (3.6 milyar kişi) günde 6.85 doların altında yaşarken, en zengin %1 dünya servetinin %45’ini kontrol ediyor.
  • Milyarderlerin %60’ı servetlerini çalışarak değil, miras, kayırmacılık ve tekel
    gücüyle elde ediyor.

Oxfam, bu yeni milyarder aristokrasisini “Modern Sömürgecilik” olarak tanımlıyor ve bu sistemin sadece geçmişin bir kalıntısı olmadığını, günümüzde de devam ettiğini savunuyor. Sömürgeciliğin küresel eşitsizliğin temel nedenlerinden biri olduğu ve eski sömürgeci güçlerin zenginliğinin büyük ölçüde Güney’den Kuzey’e yapılan servet transferlerine dayandığı bilinen bir gerçek. Örneğin,

  • İngiltere, 1765-1900 yılları arasında Hindistan’dan bugünün değeriyle 64.82
    trilyon dolar çekti. Bu paranın 33.8 trilyon doları ise İngiltere’deki en zengin
    %10’un cebine girdi.
  • Belçika Kralı II. Leopold’un şahsi mülkiyetindeki Kongo’da 10 milyon insan
    öldürüldü, ancak bu sömürü sayesinde kralın kişisel serveti 1.1 milyar dolara
    ulaştı.
  • Haiti, Fransa’ya köle sahipleri için tazminat olarak 21 milyar dolar ödemek
    zorunda kaldı, bu da ülkeyi yüzyıllarca süren borç sarmalına sürükledi.

Sömürgecilik sadece servet transferine değil, aynı zamanda ırksal ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de yol açtı. Üstelik bu durumun etkileri günümüzde de derin bir şekilde hissediliyor. Nasıl mı?

  • Bugün Avustralya’daki Aborjinler nüfusun en yoksul %20’sini oluşturuyor ve
    ortalama gelirleri beyaz Avustralyalıların %72’si kadar.
  • Güney Afrika’da beyazların geliri, siyahların gelirinin hâlâ 3 katı.
  • Eski Britanya sömürgeleri, LGBTİ+ haklarını daha fazla kısıtlayan yasalara
    sahip.
  • Kadınlar, sömürgecilik nedeniyle ekonomik olarak daha da dezavantajlı hale geldi. Geleneksel roller güçlendirilerek kadınlar ekonomiden dışlandı ve yerel topluluklardaki kadın liderler göz ardı edilerek yalnızca erkekler yönetici olarak tanındı.

Sömürgecilik yalnızca tarihsel bir olgu olmadığını, bugünkü küresel ekonomik
sistemin de benzer eşitsizlikleri sürdürdüğünü görüyoruz. Oxfam, Dünya Bankası, IMF ve BM gibi küresel kurumların zengin ülkelerin çıkarlarını koruduğunu düşünüyor ve bu tezini de verilerle ortaya koyuyor:

  • G7 ülkeleri dünya nüfusunun sadece %10’unu temsil etmesine rağmen IMF
    ve Dünya Bankası’ndaki oy haklarının %41’ini elinde tutuyor.
  • Belçikalı bir vatandaşın, Dünya Bankası’nda bir Etiyopyalıya göre 180 kat
    daha fazla oy gücü var.
  • 2023 yılında Küresel Güney ülkeleri, Küresel Kuzey’in en zengin %1’ine saat
    başı 30 milyon dolar aktardı.
  • Gelişmekte olan ülkeler, bütçelerinin %48’ini borç ödemelerine harcıyor.
  • IMF’nin kemer sıkma politikaları, yalnızca 15 ülkede 3 milyondan fazla sağlık ve eğitim çalışanının işini kaybetmesine neden oldu.

Bugünün çok uluslu şirketleri, sömürgecilik döneminde ortaya çıktığı da bilinen bir gerçek. Örneğin, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi gibi şirketler, sömürge yönetiminde doğrudan söz sahibiydi. Giderek artan tekelleşme eğilimi de eşitsizliklerin artmasını körüklüyor. Jeff Bezos’un sahibi olduğu Amazon, Avrupa’nın büyük ekonomilerinde e-ticaretin %70’inden fazlasını kontrol etmesi veya Afrika’nın en zengin kişisi Aliko Dangote’nin, kıtadaki çimento sektöründe neredeyse tamamına sahip olması gibi yeni sürüm tekellerle de karşı karşıyayız. Bu güncel sürümde en büyük servet transferinin doğrudan en yoksul ülkelerden en zenginlere doğru gerçekleştiğini görüyoruz.

Oxfam, her şeye rağmen daha adil bir dünya mümkün olduğunu ve bunun ekonomik sistemde yapılacak radikal bir dönüşümle gerçekleşebileceğini savunuyor. Bunun için de bazı öneriler sunuyor:

    1. Küresel gelir dağılımında en tepede bulunan %10 ile en alttaki %40’ın
      eşitlenerek aşırı servet eşitsizliğinin azaltılması

    1. Batılı devletler sömürgecilik ve kölelik suçları için resmi olarak özür dileyip
      tazminat ödemesi ve bu yolla bir nebze de olsa sömürgeci mirasın yarattığı
      zararların telafi edilmesi

    1. IMF, Dünya Bankası ve BM’de G7 ülkeleri dışında kalan ülkelerin daha adil
      ve eşitlikçi bir anlayışla daha fazla söz hakkı olması ve uluslararası ekonomik
      sistem değiştirilmesi

    1. Vergilendirme sistemlerinin değiştirilerek en zenginlerden daha fazla vergi
      alınması ve küresel refaha katkılarının artırılması

    1. Hem geçmiş hem günümüz sömürgecilikten etkilenen ülkeler arasında iş
      birliğinin bağımsız ekonomik iş birlikleri kurularak artırılması                                   
      Bu rapor, daha eşit bir dünya için hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin ortak hareket etmesi gerektiğinin de kritik önemde olduğunu özellikle vurguluyor. Bütün bu önerilerin gerçekleşmesi halinde başta “SKA 10 – Eşitsizliklerin Azaltılması” olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında hedeflerin yakalanması da mümkün olabilecek.                                                                              
      Raporun tümünü okumak için:
      https://oi-files-d8-prod.s3.eu-west-2.amazonaws.com/s3fs-public/2025-01/English%20-%20Davos%20Full%20Report%202025.pdf

In:

“Dünyada Eşitsizlikler Nereye Koşuyor?” için 0 yanıt